Dokuz Telli Mehmet Ağa (Atılgan, 2002: 50)
Mehmet Cafer EKŞİOĞLU (Dokuz Telli Mehmet Ağa)
1901 yılında doğmuş olan Niğdeli yerel saz sanatçısı, bağlamayı kendi imkânları ile öğrenerek geliştirmiş, kendi sazını yapmış, Niğde ve civar yörelere ait birçok düğünde ve eğlencede yer almıştır. Niğde bağlarında yapılan oturak âlemlerine de sık sık çağırılmış, burada Niğde’ye ait türküleri icra etmiştir. Ekşioğlu’nun “Dokuz Telli” lakabı, diğer saz sanatçılarının bağlamaları 7 telli iken Mehmet Ağa’nın bağlamasının 3+3+3 olmak üzere dokuz telli olmasındandır. Bu fark onun çalımının daha gür ve zengin duyulmasını sağlamıştır. Dokuz telli Mehmet ağa, bir sohbet sırasında Avukat İsmail Özmel’e Atatürk’ün Niğde’ye geldiğinde, bugün ki Niğde Ordu Evi’nde Gazi’ye bağlama çaldıklarını ve Gazi’nin zeybek oynadığını anlatmıştır.85 Dokuz Telli Mehmet Ağa, 1939’da Halit Ongan’ın derlediği türkülerde kaynak kişi olmuş, 1975 yılında vefat etmiştir.
Mehmet Ağa, uzun boylu, geniş kalıplı, yüzünde kırmızı benekler olan, pembe, güleç yüzlü, hoş sohbet bir insandı. Uzun ve kalın saplı bir sazı vardı. Solak olan Mehmet Ağa’nın sazının telleri de buna göre yerleşmişti. Çeşnili bir çalışı vardı. Öyle ses gürültüsüyle kulakları doldurmaz, türküleri yudum yudum içmenize imkân veren bir kıvamda çalar ve söylerdi. Türkülerde tek tek tezene vururken oyun havalarında bütün telleri müziğe dâhil ederdi. Sazı çalarken oyun oynayanlara eşlik edecek şekilde vücudunu hareket ettirirdi.(…) Mehmet Ağa Kayabaşı’nda otururdu(Özmel, 2016: 65).
Atatürk’e saz çaldığına dair tespitler şu şekildedir. “Bir defasında Atatürk’ün Niğde’ye gelişinde, bugünkü Ordu evinde Gazi’ye saz çaldıklarını ve Gazi’nin Zeybek oynadığını anlatmıştır”(Özmel, 2007:23). Mehmet ağa şöyle aktarmıştır; “Atatürk sarı zeybek istemişti. Gazi kalkıp o zarif ve ince hareketleriyle zeybek oynamaya başladı. Bir süre sonra yerine oturunca nahoş bir havanın estiğini hissettik. Gazi işaretiyle saz çalanlardan birinin akordunun bozuk olduğunu hatırlattı. Akord yapıldıktan sonra saza devam ettik”(Özmel, 2016: 66).